31 Temmuz 2013 Çarşamba

Nijerya Dışişleri Bakanı Ashiru: Ülkede eşcinsel evliliğin yasalaşması için uluslararası lobi baskısı var. Eminim Nijerya bunu kabul etmeyecektir.

Bir çok kez ülkedeki homofobik etkiler nedeniyle ismi duyulan Nijerya'da Dışişleri Bakanı Ashiru, Afrika'da eşcinseller için lobi faaliyetlerinde bulunulduğunu ve ülkelerinde buna karşı durduklarından ve durmaya çalıştıklarından bahsetti. Eşcinsel lobilerinin baskı gösterdiğini belirten Ashiru, buna katı şekilde mani olmaya çalıştıklarını ifade etti.



Küresel olarak iyi finanse edilmiş bir kaç eşcinsel lobi hareketinden bahseden Ashiru, ülkede eşcinsel evliliğin istenilmediğini ve bu yasayı imzalamayacaklarından emin olduklarını belirterek bu uluslarası hareketi suçladı.

Eşcinsel hakları, Nijerya'da bir çok ülkede olduğu gibi normal hak ve hürriyetler algısında olması gerekirken bir ayrıcalık niteliği taşıyor.

Nijerya'da, Liderlik Gazeteler Grubu'nun Leadership.ng portalında Ashiru'nun açıklamasına değinilerek Afrika'da yeterince sorun olduğu söylendi ve eşcinsel hakları konusunda eşcinsel evliliğin batı ülkelerinde filizlenmeye başladığı fakat Afrika'da ve hatta özellikle Nijerya'da bunun mümkün olmadığı belirtildi. Yine aynı internet sitesinde eşcinsel lobicilerinin şaşı olduğu tabirinde bulunarak eşcinsel hakları konusunda onlarla aynı fikirde bulunulmadığı belirtildi.

www.lgbtyasam.com

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Papa: "Ben kimim ki eşcinselleri yargılayayım"

Papa Francis Brezilya'dan dönüş yolunda, uçakta yaptığı açıklamada, eşcinsellerin yargılanmaması ve toplum dışına itilmemesi gerektiğini söyledi.

 
Papa Francis, 'Bir insan eşcinselse, tanrıyı arıyorsa ve iyi niyetliyse, ben kimim ki onu yargılayabileyim?' dedi.
 
Papa Francis'in eşcinseller hakkında bu sözleri, selefi Papa 16'ıncı Benediktus'a kıyasla çok daha uzlaşmacı olarak değerlendiriliyor.
 
Francis, selefinden görevi devralmasından beş ay sonra yaptığı açıklamada, eşcinsellerin toplumda tam olarak kabul edilmeleri gerektiğini vurguladı.
 


Papa Francis, 'Katolik Kilisesi’nin öğretisi bunu çok güzel açıklıyor. Bu nedenle toplum dışına itilmemeleri ve topluma entegre edilmeleri gerektiğini söylüyor.' dedi.
 
Ancak Papa Francis, 'eşcinsel lobisi' diye tanımladığı durumu da kınadı.
 
'Kardeş olmalıyız'
 
Papa Fracis, 'Sorun böyle bir cinsel yönelime sahip olmaları değil. Kardeş olmalıyız. Sorun bu cinsel yönelimle lobi yapılması. Ya da hırslı insanların, siyasi lobilerin, mason lobileri ve diğer çok sayıdaki lobi. Bu en kötü sorun' dedi.
 
Papa Francis kadın rahipler konusunda da, Katolik kilisesinin bu konuda son sözünü söylediğini ve 'hayır' dediğini söyledi.
 
Ancak Papa, kadınların oynadığı rolün sınırlanmaması gerektiğini de vurguladı.
 
Papa Francis, 'Kadınların kilisedeki rolünü, kilise korosunda şarkı söylemek ya da bir hayır kurumun başkanı olmaktan öte taşımalıyız. Daha fazlası olmalı' dedi.

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Cinsiyet değiştirip sevgili oldular

Arin Andrews ve Katie Hill'e baktığınız zaman birbirlerine aşık genç bir çift görüyorsunuz.


Peki, Katie’nin iki yıl önce Luke adında genç bir erkek, Arin’in ise Emerald adında genç bir kadın olduğunu söylesek inanır mısınız? ABD’de yaşayan 17 ve 19 yaşlarındaki iki genç, iki yıl önce ameliyatla cinsiyetlerini değiştirdikten sonra sevgili oldular.

Kendisine ait olmadığını hissettiği için memelerinden nefret eden Arin bir ay önce ameliyat ile memelerini aldırdı. Sonunda kendi vücudunda rahat hissettiğini söyleyen Arin sözlerine şöyle devam etti, "Şimdi bir havuza gittiğimde veya sporda ağırlık kaldırırken kimse bana şaşkınlıkla bakmıyor. Benim herhangi bir erkek olduğumu düşünüyorlar. Artık yakası açık bir atlet giyebiliyorum, denize üstsüz girebiliyorum. Sonunda normal bir erkek gibi olabildim. Sırtımı yaslayabileceğim bir ailem ve kız arkadaşım, Katie, olduğu için çok şanslıyım."

Arin ve Katie çifti, yaklaşık iki yıl önce transseksüellerin destek almak için gittikleri bir grupta tanıştı. Onları birbirine bağlayan şey ise deneyimleri oldu.
Katie, "Benim için Arin her zamanki Arin, o bana hep erkeksi görünmüştü. Ameliyat olduktan sonra kendine güveni arttı ve kendini daha rahat hissetmeye başladı. Ben de bir transseksüel olarak Arin’i ve onun nasıl hissettiğini çok iyi anlıyorum" dedi.
Birlikte sahile gidip güneşlenmeyi çok seven çift ailelerinden çok destek aldıklarını söylüyor ve yaşadıkları geçiş sürecinde kendilerine çok yardımcı olduklarını düşünüyorlar.
Arin ve Katie’nin arkadaşlarıyla ilişkileri aileleriyle olduğu gibi iyi değil. Katie arkadaşları tarafından rencide edilirken, Arin transseksüel olduğunu açıklayınca okul değiştirmek zorunda kaldı. Arin, "Geçiş sürecinde en yakın arkadaşlarımdan birini kaybettim" dedi.
Katie ise, "Bu sene başladığım üniversitede pek çok yakın arkadaşım vardı. Sonra birden benimle konuşmayı bıraktılar. Sanırım benim transseksüel olduğumu dedikodular sayesinde öğrendiler ve bu durum onlar için aşırı geldi" dedi.
Durum aileler için de farklı değil. Arin’in annesi Denise durumu şu şekilde açıkladı, “Çevremizdeki insanların bazılarıyla görüşmeyi bıraktık. Bir anne olarak beni sorguladıklarını biliyorum.”

19 Temmuz 2013 Cuma

Dünyada ilk eşcinsel erkek...

Arkeologlar, Çek Cumhuriyeti’nde bulunan 5 bin yıllık bir erkek iskeletinin eşcinsel bir mağara adamına ait olduğunu ortaya çıkardı.


Daily Mail’in haberine göre, Çek Cumhuriyeti’ndeki kazılar sırasında bir mezarda bulunan ve M.Ö 2900 ile 2500 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen mağara adamının bilinen ilk eşcinsel erkek olduğu tespit edildi.

Arkeologlar, Çek Cumhuriyeti’nde bulunan 5 bin yıllık bir erkek iskeletinin eşcinsel bir mağara adamına ait olduğunu ortaya çıkardı. Buluşu gerçekleştiren arkeologlara göre, o devirde ölen erkekler geleneksel olarak vücutlarının sağ tarafı üzerinde yan yatırılarak ve yüzleri batıya bakacak şekilde gömülüyordu. Arkeologlara göre, kadınlar ise sol taraflarının üzerine yatırılıyor ve yüzleri doğuya bakıyordu.

Çek Cumhuriyeti’nde bulunan mağara adamı iskeletinin kadınlar gibi sol tarafına yatırılmış ve yüzü doğuya dönük halde bulunduğunu bildiren arkeologlar, buradan yola çıkarak iskeletin eşcinsel bir mağara adamına ait olduğunu saptadı. Uzmanları bu sonuca götüren ikinci bir kanıt da, iskeletin yanında bulunan malzemeler oldu. Bilim insanlarına göre, erkekler Taş Devri’nde taştan yapılmış balta veya bıçak gibi silahlarıyla gömülüyordu. Cesedin yanına ayrıca, öbür dünyada kullanması için yiyecek ve içecek bırakılıyordu. Kadınlar ise, hayvan kemikleri ve dişlerinden yapılma kolyeleri ve yumurta şeklindeki yemek kaplarıyla gömülmekteydi.

Çek Cumhuriyeti’nde bulunan “gay mağara adamının” yanında hiç silah olmadığı gibi, sadece yumurta şekilli kap kacak bulunduğu bildirildi. Arkeolog ekibinin başında bulunan Kamila Remisova Vesinova, o dönemde cenazelere büyük önem verildiğini belirterek, bu olayın bir tesadüf ya da yanlışlık sonucu meydana gelmesinin imkansız olduğunu vurgulayarak, “Bulgulara bakarak, bu mağara adamı kesinlikle ya eşcinsel ya da travestiydi” dedi.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

İngiltere'de eşcinseller artık resmi nikah kıyabilecek!

İngiltere'de eşcinsel evlilik tasarısının önünde artık engel kalmadı. Kraliçe Elizabeth'in de onay vermesiyle artık eşcinsel çiftler resmi nikah hakkına sahip olacak. Tasarı parlamentoda onaylanmıştı.
Kraliçe 2. Elizabeth'in onay vermesiyle, yasalaşmış oldu. İngiltere'de  yürürlükte olan yasalara göre, birlikte yaşayan eşcinsel çiftler normal evliliklerdeki haklardan yararlanabiliyor ancak resmi nikah kıyamıyordu. Bu yasayla, eşcinsel çiftlere de resmi nikah yolu açılmış oldu. Yeni yasa, Galler'de de geçerli olacak. 

Fransa'da ise ilk kez eşcinsel mahkumlar cezaevinde nikah kıydı. Fransız basını, adli kaynaklara dayanarak verdiği haberde, Poissy cezaevinde, Alfredo Stranieri ve Germain Gaiffe isimli mahkumların nikahının Poissy kasabasının Sosyalist Belediye Başkanı Frederik Bernard tarafından kıyıldığını duyurdu.

Eşcinsel nikahı kıyan Belediye Başkanı Frederik Biernard, yasaların herkes için geçerli olduğunu belirterek, cezaevinde iki eşcinsel mahkum arasında suçları ne olursa olsun bir nikah kıymasının sakıncası olmadığı görüşünü dile getirdi.

11 Temmuz 2013 Perşembe

Dora için İstanbul'da yürüyüş!

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde Dora isimli bir trans kadın evinde bıçaklanarak öldürüldü. İstanbul LGBT Dayanışma Derneği 12 Temmuz Cuma günü Dora için yürüyecek.

AYDIN- Aydın’ın Kuşadası ilçesinde Dora isimli bir trans kadın evinde bıçaklanarak öldürüldü.24 yaşındaki Dora’nın cesedi otopsi için morga kaldırılırken olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
İstanbul LGBT Dayanışma Derneği de trans cinayetlerini protesto etmek amacıyla Cuma günü saat 18:00’da Galatasaray Lisesi önünden Taksim tramvay durağına yürümeye davet ediyor. Aynı gün saat 18:00'da İzmir Yakın Kitabevi önünde de bir basın açıklaması yapılacak.

TRANS CİNAYETİ BAKANLIĞIN GÜNDEMİNDE Mİ?


Trans cinayetiyle ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı henüz herhangi bir açıklama yapmadı. LGBT’lere yasal güvence sağlanmasıyla ilgili AKP Milletvekili Türkan Dağoğlu, 29 Mayıs’ta Meclis’te yaptığı konuşmada kadın cinayetleriyle mücadelede kimsenin trans olduğu için görmezden gelinmediğini söylemişti.
Kaos GL Derneği ve Pembe Hayat LGBTT Derneği ise yaptıkları açıklamada Kuşadası’ndaki nefret cinayetini kınadılar. Devletin nefret suçları bağlamında etkin bir soruşturma yürütmemesi, katillerin yakalanmaması, yakalansa bile "iyi hal" ve "haksız tahrik" indirimleri ile suça teşvik edilmesi açıklamada altı çizilen noktalardan oldu.

KUŞADASI'NDA GEÇEN YIL DA CİNAYET!


Kuşadası’nda geçen yıl Nisan ayında da Nükhet Kızılkaya adlı bir trans, nefret cinayetine kurban olmuştu.
Medyada transların kendi kullandıkları isimler yerine kimlik isimlerine yer verilmesi de sosyal medyada LGBT aktivistlerinin eleştirilerine hedef oluyor.
                                                                                                     Kaynak: ETHA