4 Ağustos 2013 Pazar

İsveç gazetesi Expressen'den, Türkiye LGBT raporu makalesi...

İsveç’in en yüksek tirajlı gazetelerinden Expressen’de önceki gün Türkiye’de LGBT’lerin yaşadıkları koşulları ele alan bir makale yayımlandı.



Makalede, Trans insanlara uygulanan şiddet uygulayan sıralamasında Türkiye’nin ilk sıralarda yer aldığı belirtilirken 2010 yılında Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın eşcinselliği tedavi edilmesi gereken biyolojik bir bozukluk ve bir hastalık olarak adlandırdığı hatırlatılıyor. Türkiye’de  çok güçlü olan aile kültürünün LGBT’li kişileri benimsemesinin uzun zaman alacağı değerlendirmesine yer veriliyor.


Gazeteci Gunilla Brodrej’in kaleme aldığı “Aile Cezaevi” başlıklı makalede Türkiye’de eşcinselliğin biyolojik bozukluk olarak görüldüğü ve her yıl 30 kişinin nefret cinayeti sonucu yaşamı yitirdiği belirtiliyor.

Makale'de Can Candan yönetmenliğinde çekilen belgesel olan  "Benim Çocuğum" ve belgeselde rol alan LİSTAG üyelerinden bahsediliyor. Ayrıca, Türkiye'de ki aile kültürünün güçlü olduğuna ve muhafazakar aile yapısına insanların, LGBT bireylerin ters düştüğünü düşündüklerini belirtildi.

Son olarak Transseksüel cinayetlerin boyutlarını açıklayan Brodrej, Bursa'da vahşice katledilen İrem Okan'dan bahsederek annesi Melek Okan'ın "Koskoca dünyaya benim çocuğumu mu sığdıramadılar?" cümlesiyle yazsını sonlandırdı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder